14 Nisan 2016 Perşembe

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi Süreci Nasıl Devam Etmelidir?

Sevgili ziyaretçilerimiz, bir annenin çocuk yetiştirirken karşılaştığı en kriz sorunlardan biri de çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmak için yoğun uğraş sarf ettiği dönemdir.

Annenin çocuğu ile giriştiği bu yoğun mücadele döneminin faydalarına değinmeden önce çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmak ne demektir ondan bahsetmekte yarar var.

Çocuk için alt ıslatmak keyif verici bir şeydir. Çocuk tuvaletini yaparken haz alır. Dikkat etmişsinizdir, birçok çocuk altını ıslatacağı zaman karşınıza gelir, gözlerinize masumca bakarak tuvaletini yapmaya çalışır. Yüzündeki o memnun halden anlaşıldığı gibi çocuk sizin çok sinir bir şeyden büyük bir haz almaktadır. Yani çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmak demek, çocuğu haz aldığı bir işten vazgeçirmeye çalışmak demektir.
Çocuğun haz aldığı bir şeyden vazgeçmesi için geçerli bir sebebi olmalıdır. Ancak tuvalet alışkanlığı kazandırıldığı yaşa bakıldığında, henüz 2 ya da 2,5 yaşındaki bir çocuğun sizi sözel olarak anlaması, ikna olması mümkün olması mümkün değildir.


Siz her ne kadar "Aman oğlum etraf kirleniyor!" deseniz de "Aman kızım tuvaletin geldiğinde sakın yapma" diye ikazlarda bulunsanız da bu sözler çocuğa çoğu defa anlamsız gelecek; hatta çocuğu sinirlendirecektir. Dikkat edilirse tuvaletini tutması konusunda zorlanan çocuklar sinirli olur. Çünkü tuvaletlerini yaparken aldıkları bir hazdan vazgeçmek öyle kolay kabullenilecek bir şey değildir.

Daha sonra ayrıntısıyla değinecek olsak da bu noktada şu bilgiyi vermekte fayda var: Çocuk tuvaletini altına yapmasının zararını ve sıkıntısını kendisi yaşamadıkça siz onu ne kadar ikna etmeye çalışırsanız çalışın sadece çocuğunuzla çalıştığınız dakikalar yanınıza zarar olarak kalacaktır.

"Peki, çocuk tuvaletini altına yapmış olmasının zararını kendisi nasıl hisseder?" diye sorulursa cevabın insan tabiatında gizli olduğu görülür. Hiçbir insan yok ki vücudunda ıslaklık olduğunda hoşuna gidiyor olsun. Bundan dolayı çocuklar altını ıslattıktan bir süre sonra ağlamaya başlar. Ancak bu ağlamalar tam da alt bezlerinin dolduğu; yani ıslaklıklarını hissettikleri zaman olur. Çocuk altını ıslattıkça ve altında bulunan bez hiç ıslaklığı dışa vermedikçe çocuk altını ıslattığını fark etmez. Başka bir deyişle, siz çocuğunuza tuvalet alışkanlığı kazandırırken çocuk hala altını ıslatmaktan haz almaya devam ediyorsa, altını ıslattığını altına bağladığınız kaliteli bezlerle fark etmiyorsa o takdirde çocuğunuza tuvalet alışkanlığı kazandırmanız oldukça zor olacaktır.

Dikkat edilirse tuvalet alışkanlığında, büyük tuvalet; öncelikle hemen ve kolayca kazandırılmaktadır. Çünkü çocuk, büyük tuvaletini yaptığında onun verdiği rahatsızlığı anında hissedebilmektedir. Altına bağladığınız bez büyük tuvaleti içine çekemediği için çocuk bu halden rahtsız olmaktadır. bu rahatsız edici durumdandır ki çocuklar, büyük tuvaletlerine ait tuvalet alışkanlığını hemen kazanırlar.

Sorun zaten küçük tuvalet alışkanlığında düğümlenmektedir ki günümüzde çocukların küçük tuvalet alışkanlığı edinememesinin en büyük nedenlerinden biri, çocuğun altına bağlanan bezlerdir. Çocuk altını ıslattığını hissetmezse, altını ıslattığında rahatsızlık duymazsa yukarıda bahsettiğimiz o keyif verici işten neden vazgeçsin ki?

Bu nedenle, çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışan bir anne, bu dönemde, çocuğunun altına bağladığı bezin çok emici olmamasına özen göstermelidir. Çok kaliteli bez bağlamak çocuğun altını ıslattığını fark etmemesine neden olacak ve çocuk altını ıslattığında rahatsızlık duymayacaktır.

Bütün bunları izah ettikten sonra tuvalet alışkanlığı kazandırılmaya çalışılan dönemde anne ile çocuk arasında oluşan bir kazanım vardır ki ona değinmeden geçemeyeceğim.

Tuvalet Alışkanlığı, Bir Rahmet Sürecidir

Çocukların doğdukları andan itibaren bu dünyaya alışma sürecinde yaşadıkları her bir olayın bir hikmeti vardır. Çocukların gece ağlamaları, çarçabuk hastalanmaları, altlarını ha bire ıslatmaları...

buna benzer birçok olay, aslında anneye ızdırap veriyor gibi görünür. Oysa bütün bunlar, annelerin çocuklarına delice sahip çıkmalarının psikolojik zeminidir. Yani bu hadiselerde bir rahmet vardır. Bu yaşananlar birer rahmet sürecidir.

Bir gün, çocuğunun tuvalet alışkanlığı ve benzeri sıkıntılı dönemlerini atlatmak için evine yatılı özel bakıcı tutmuş bir anne, "İçimde garip bir sızı var, çocuğumun en zor günlerinde yanında değildim ve tuhaf bir pişmanlık içimi yakıyor" demişti...

Her anne çocuğunun sıkıntılı anını paylaşmak ister. Bu yüzden çocukları ile girdikleri bu sıkıntılı dönemleri anneler, kendileri ve çocukları adına bir kazanç kabul etmeli ve bu dönemi en dengeli şekilde nasıl götürebilirimin hesabını yapmalıdırlar.

Bu dönem, gerçekten anneler çin gereksiz bir yük olsa idi Allah neden böylesi bir dönemi her anneye yaşatacaktı ki? Allah, eğer isteseydi herbir çocuk, iki yaşına geldiğinde, kafasına sanki sopa ile vurulmuşçasına birden altını ıslatmaz, hemen tuvalete koşardı. Her şey bir anda öğrenilirdi.

Eğer anne ile çocuk arasında bu çile alışverişi bilinmezse belki altı ay, belki de bir yıl sürecek olan tuvalet alışkanlığını kazandırma süreci, anne için cinnet nöbetleri halini alabilir.

Anne İle Çocuk Arasındaki İlahi Yapıştırıcı

Mademki Allah, her anne ile çocuk arasına bu ızdırabı ilahi bir yapıştırıcı olarak sürmektedir, o halde hem bu süreci aksatmadan hem de "Çocuğa zarar vermeden tuvalet alışkanlığı nasıl kazandırılır?" sorusuna cevap aramak gerekir. Bu süreçte şunları bilmekte fayda vardır.

Tuvalet alışkanlığı, çocuğun mesane yollarının çocuk tarafından kontrol edilebildiği dönemde başlamalıdır. Bu dönem, her çocukta farklılık gösterse de ortalama olarak 2-3 yaşlarına denk gelmektedir.

Çocuk her ne kadar iki yaştan itibaren mesane yollarını kendi iradesi ile kontrol altında tutabilme becerisine sahip olsa da bu beceriyi nasıl kullanacağını öğrenmesi gerekir. Bu itibarla bakıldığında, iki yaşına gelen her çocuk idrar yollarını kullanma becerisine haiz olsa da psikolojik olarak hazır değilse tuvalet alışkanlığının kazandırılması oldukça zordur.

Tuvalet Alışkanlığı Çok Defa Psikolojiktir

Tuvalet alışkanlığını kazanmak, her ne kadar fizyolojik bir olay gibi görünse de çoğunlukla psikolojiktir. Çocuk, psikolojik olarak ne kadar rahat ve huzurlu ise bu süreç o kadar çabuk atlatılacaktır. Tuvalet alışkanlığı kazandırılmaya çalışılan çocuk ne kadar baskı altında tutulur, utandırılır, mahcup edilir ve bunaltılırsa bu süreç o kadar uzar.

Çocuklara Tuvalet Alışkanlığı Kazandırmada Pratikte Neler Yapılabilir?


  1. Tuvalet alışkanlığı, önce büyük tuvaletten başlanılır, ardından gündüz küçük tuvalet alışkanlığı ve en son olarak da gece alışkanlığı kazandırılmaya çalışılır.
  2. Tuvalet alışkanlığı kazandırılmak istenilen çocuğun ıslaklığını hissettirmeyecek kaliteli bez bağlanmamalıdır. Çocuk altını ıslattığında ıslaklığını hissedecek kalitesiz bezler bağlanmalıdır ki çocuk altını ıslattığını hissetsin. Tuvalet alışkanlığı kazandırılmış çocuğa tutarlı davranmalıdır, bazen bez bağlayıp bazen bez bağlamadan bırakmak çocuğun tuvalet alışkanlığı kazanmasını zorlaştırır.
  3. Çocuk, gündüz altını ıslattığında (hava soğuk değilse ve sosyal ortam müsaitse) birkaç dakika ıslak altla bırakılır. bu süre çok uzatılmadan temiz bir iç çamaşırla alt değiştirilir.
  4. Çocuğun altı değiştirilirken ne psikolojik ne duygusal ne de fiziksel şiddet uygulanması doğru değildir. Çocuk ilk defa karşılaştığı bu ıslak olma ve utanma hissini kendi iç dünyasındaki dinamikleri denge kurarak çözmeye çalışmalıdır. Bazen "off bıktım ya" demek bile çocuğun oluşturmaya çalıştığı bu iç dinamikleri bozmaya yeter de artar bile.
  5. İki yaşını geçmiş hiçbir çocuk altı ıslak olarak dolaşmaktan hoşlanmaz. Sizin ayrıca bir şey söylemenize gerek kalmaz. Söyleyeceğiniz her bir ezici söz, süreci uzatacağı gibi çocuğunuzda farklı davranış bozukluklarının görülmesine de yol açabilir. O yüzden çok dikkatli olmalısınız!
  6. Gece kazandırılacak tuvalet alışkanlığında, çocuk gündüz saatlerinde bol su ve sıvı içecekler içmeli, ancak yatmadan en az bir saat önce sıvı içecekler kesilmelidir. Susamaya neden olacak, yağlı, tuzlu ve tatlı yiyecekler yedirilmemelidir.
  7. Gece kazandırılacak tuvalet alışkanlığında, çocuğun altını ıslattığı saatler, bir çizelgeyle tespit edilmeli. O saatlere denk gelecek şekilde, çocuğun tuvalete götürülmesi gerekir.
  8. Çocuk, gece kaldırıldığında, tuvalet ihtiyacını giderirken uykulu olmamalı; önce uykusu ve bilinci açık hale getirilmeli. Daha sonra ihtiyacını gidermesi istenmelidir.
  9. Çocuğuna tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalışan bir anne, bol bol yedek çarşaf ve nevresimle temiz yedek iç çamaşırı bulundurmalıdır.
  10. Gece tuvalete kaldırılacak çocuk, altını ıslatmış ise asla örselenerek veya hırpalanarak kaldırılmamalıdır. Uyku anında çocuğun örselenmesi ve hırpalanması, akıl sağlığı açısından tehlikelidir.
  11. Uykusu ağır olan çocuklara gece tuvalet alışkanlığı kazandırılması zor olabilir. Böyle durumlarda, daha fazla gayret gerekebileceği normal kabul edilmelidir.
  12. Erkek çocukları sünnet ettirildikten sonra daha kolay tuvalet alışkanlığı kazanırlar.
  13. Uzun süreli uğraşlar neticesinde kazandırılamayan (özellikle) gündüz tuvalet alışkanlıklarında, psikolojik veya fizyolojik sorunlar olabileceği hatırlanmalıdır.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder